Yo-Yo Etkisi ve Zayıflayamama Nedenleri
Obezite ile mücadele eden kişiler, genellikle kendilerini bir kısır döngü içerisinde bulurlar. Yaşamları boyunca bir çok zayıflama yöntemi denemiş olan bu kişiler, çoğunlukla başarısız deneyimler geçirir ve zaman içinde kilo kaybı konusundaki umutlarını kaybederek daha çok yeme eğilimi içerisine girerler. Elbette bu süreci, kişinin çevresinde obezitenin bir hastalık olduğunun bilincinde olmayan ve sürekli yargılayan tutumlarla obeziteden muzdarip olan kişiyi aşırı yemek yemek, hareket etmemek ve suçun tamamiyle kendisinde olduğunu söylemek gibi ağır eleştirel söylemler de olumsuz yönde etkiler. Halbuki yapılan bazı araştırmalar, insan DNA’sındaki bazı genlerin kişiyi daha yağlı ve kalorili yiyeceklere yönlendirebileceğini dahi göstermiştir. Bu durumda bazı kişiler için diğerlerine göre kilo alımı kaçınılmaz bir son olarak karşımıza çıkabilmektedir. Yaşadıkları yoğun stres nedeniyle kilo veremeyen kişiler, dönem dönem şok diyetlere başvurur. Ağırlıklı olarak çok düşük kalorili beslenmeye yönlendiren şok diyetler sonrası hızlı kilo verme süreci sonrasında kaybedilen kiloların daha da fazla olarak kişinin vücuduna geri dönmesi yo-yo etkisi olarak isimlendirilir; çok düşük kalorili şok diyetler kişiye kendini çok daha aç hissettireceğinden ve zihin sürekli yiyeceklerle meşgul olacağından uzun vadede zayıflama söz konusu olamaz. Morbid obez bir hastanın kilo sorunu, diyet programları ile çözülemeyecek kadar karmaşıktır; ileri derecede obezite sorunu olan bu hastaların zaman içinde daha da kilo artışı yaşayarak birçok metabolik hastalıkla mücadele etmesini önlemek adına cerrahi yöntemlere mümkün olan en erken dönemde başvurmak önemlidir.